İSTANBUL, – KARDİYOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, kadınların damar yapısının erkeklerden farklı olduğunu belirterek, tıkanıklığın veya daralmanın daha geç fark edildiğini söyledi. Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, “Koroner kalp hastalığının erkeklerlere göre daha tipik belirtiler göstermiyor. Kadınların damar yapısı, erkeklerden farklıdır. Kadınlarda koroner damarlar genellikle daha ince olabilir ve bu durum tıkanıklığın veya daralmanın daha geç fark edilmesine neden olabilir. Ayrıca kadınlarda, küçük damar hastalıkları (mikrovasküler hastalık) daha yaygındır. Halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, mide bulantısı, karın, sırt veya çene ağrısında zaman kaybetmeyin” dedi.
Biruni Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, biyolojik, hormonal ve toplumsal faktörlerden dolayı koroner kalp hastalığı belirtilerinin kadınlarda erkeklerden daha farklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Koçaş, erkeklerde göğüs ağrısı, sol kol veya çeneye yayılan ağrı gibi klasik belirtiler görülürken, kadınlarda halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, mide bulantısı, karın, sırt veya çene ağrısı gözlemlendiğini söyledi.
‘KADINLARDA, KÜÇÜK DAMAR HASTALIKLAR DAHA YAYGIN’
Kadınların hormon yapısının kalp hastalıklarının seyrini etkilediğini de belirten Prof. Dr. Koçaş, şunları söyledi:
“Menopoz öncesinde östrojen, damarların daha esnek olmasına ve koroner arterlerdeki iltihaplanmanın azalmasına yardımcı olur. Ancak menopoz sonrası östrojen seviyeleri düştükçe, kadınlar kalp hastalıkları riskine daha yatkın hale gelir. Bu hormonal değişiklikler, kadınlarda kalp hastalığının daha geç yaşlarda ortaya çıkmasına ancak belirtilerinin daha geç fark edilmesine yol açabilir. Kadınların damar yapısı, erkeklerden farklıdır. Kadınlarda koroner damarlar genellikle daha ince olabilir ve bu durum tıkanıklığın veya daralmanın daha geç fark edilmesine neden olabilir. Ayrıca kadınlarda, küçük damar hastalıkları (mikrovasküler hastalık) daha yaygındır. Bu tip hastalıklar, büyük damarlar yerine küçük damarların tıkanmasıyla ilgili sorunlar yaşanmasına yol açar ve bu da geleneksel kalp krizi belirtilerinden farklı bir semptom profili oluşturur.”
‘STRES’ VE ‘YOĞUN TEMPO’ TETİKLİYOR
Kadınlarda aşırı kilo, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi metabolik sorunların kalp hastalığı riskini artırabileceğini söyleyen Prof. Dr. Koçaş, kadınlarda görülen ‘karın tipi obezite’nin riski önemli ölçüde yükselttiğini de belirtti.
Yüksek kan şekeri, yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi risk faktörlerinin kadınlarda kalp hastalıklarının daha erken dönemde ortaya çıkmasına yol açtığını da aktaran Prof. Dr. Koçaş, “Kadınlar genellikle kalp hastalıklarının kendilerine özgü bir risk oluşturduğunun farkında olmayabilirler, bu da erken teşhisi engeller. Ayrıca kadınlar belirtileri ‘stres’ veya ‘yoğun yaşam’ gibi etmenlerle ilişkilendirebilir. Bu durum hastalığın teşhisinin geç konmasına neden olur” ifadelerini kullandı.