Seza Nur ALPDÜNDAR / İZMİR, – EGE Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) tarafından iş dünyasına farklı açılımlar sunmak amacıyla başlatılan ESİAD Yatırım Zirvesi’nin 3’üncüsü gerçekleştirildi. Zirvede konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, “Zirve, gerçekleştirdiğimiz günden beri finansmana erişimde yaşanan zorlukları, finansmanın maliyetini, farklı finans arayışlarını, farklı araçları ve deneyimleri birlikte paylaşmak için bir platform yaratmamıza fırsat verdi” dedi.
ESİAD tarafından iş dünyasına farklı açılımlar sunmak amacıyla başlatılan ESİAD Yatırım Zirvesi’nin 3’üncüsü gerçekleştirildi. Zirveye İzmir Valisi Süleyman Elban, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
‘TÜRKİYE EN FAZLA YATIRIMCI ÇEKEN İKİNCİ ÜLKE’
Zirvede ‘Vizyon Konuşması’ yapan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin doğrudan yatırımlar konusunda Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’yu kapsayan coğrafyadaki ülkelerle rekabet ettiğini belirterek, Türkiye’nin bu coğrafyada son 20 yıllık dönemde yüzde 9,8’lik payla en fazla yatırımcı çeken ikinci ülke olduğunu söyledi. Dağlıoğlu, sanayi sektöründeki yatırımların hizmet sektörünün gerisinde kaldığını belirterek, “2004’ten 2014’e kadar olan dönemde Türkiye’nin imalat-sanayi yatırımlarını bir sonraki 10 yıla göre kıyasladığımızda daha hızlı bir artış olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 4 katın üzerinde artış göstermiş” dedi.
‘DÜNYADAKİ YATIRIMLARIN YÜZDE 1’E YAKLAŞMIŞ BİR PAYIMIZ VAR’
Türkiye’nin 2003’ten bu yana yaklaşık 270 milyar dolar civarında yatırım aldığını belirten Dağlıoğlu, “Önceki döneme nominal olarak bakmak bizi yanıltabilir. Biz dünyadaki pastadan ne kadar aldığımıza bakalım. Çünkü dünyada da o yıllarda nominal değerler daha düşüktü. Biz 2002’ye kadar dünyadaki yatırımların kabaca binde 2’sini alırken, artık yüzde 1’e yaklaşmış bir payımız var. Yani performansımızı 5 kat arttırdığımızı söyleyebiliriz ve bu dönemde çektiğimiz yatırımlar cari açığımızın yüzde 40’ını finanse etmiş” dedi. Türkiye’ye gelmeyi planlayan uluslararası yatırımcılar için yer seçme hizmeti sunduklarını belirten Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırımcıyla beraber çalışıp, onların önceliklerini, paradigmalarını, parametrelerini anlayıp, kendilerine bütün Türkiye ile ilgili sunum yapıyoruz. İzmir ve Manisa’da özellikle Japonya, İtalya, Romanya, İspanya gibi ülkeler tarafından ciddi bir yoğunlaşma olduğunu da görüyoruz.”
‘HER ALANIN TAM OLARAK TANIMLANMASI GEREKİYOR’
Yatırımcının uzmanlığına ve tecrübesine dikkati çeken İzmir Valisi Süleyman Elban, “Yatırımcılık risk alan, çılgın, maceracı insan olarak adlandırılır, doğru. Çünkü yatırımcı olmak zor. Zamanını, sağlığını, sermayesini ortaya koyup, üretmeye çalışıyor. Yatırımcı belli bir girdiyi kullanan, riski alan, sonunda ürün üreten kişi. Dolayısıyla bu kişilerin uzmanlığı ve tecrübesi oluyor. Yapılan işlerden olumlu sonuç bekliyoruz. Onun için her alanın tam olarak tanımlanması gerekiyor. Herkesin kendi alanıyla ilgili gelişmeleri doğru takip ederek, daha az risk alarak, daha verimli üretimler yapılarak teknolojiyi takip ederek daha iyi sonuçlar alacağını düşünüyorum” dedi.
‘İZMİR’E YATIRIM YAPMAK İSTEYEN HERKESİN YANINDAYIM’
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Şehrimizin, bölgemizin çok değerli iş insanlarıyla onların sivil toplum kuruluşlarıyla her bir araya geldiğimizde çok iyi niyetli hem şehri için hem ülkesi için çalışan değerli insanlar topluluğu görüyorum. Kesinlikle desteklenmeleri gerektiğini düşünüyorum. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İzmir’de yatırım yapmak isteyen, üretimini arttırmak isteyen, katma değerini yükseltmek isteyen herkesin yanında olduğumu tekrar ve ifade etmek isterim” dedi.
‘ÜLKEMİZDE DE ÇOK FAZLA ŞİRKET HALKA ARZ İÇİN SIRADA BEKLİYOR’
Zirvede konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, “ESİAD 32 yıllık, binden fazla firmanın içerisinde olduğu 20 milyar dolarlık iş hacmine sahip, 200 binden fazla istihdam sağlayan, gönüllü bir sivil toplum kuruluşu. ESİAD ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve rekabet gücünün arttırılması için çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu zirve de bu misyonun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu zirveyi, özellikle iş dünyasının finansman ihtiyacının altını çizmek için gerçekleştiriyoruz. Zirve, gerçekleştirdiğimiz günden beri finansmana erişimde yaşanan zorlukları, finansmanın maliyetini, farklı finans arayışlarını, farklı araçları ve deneyimleri birlikte paylaşmak için bir platform yaratmamıza fırsat verdi” dedi.
‘ÇOK DAHA FARKLI FİNANSMAN ARAÇLARINA ULAŞABİLİYORUZ’
Zorlu, zirvede 2 tane değişmez oturum olduğunu vurgulayarak, “Bunlar; şirket satın almaları, birleşmeler ve yatırım fonları. Diğeri de halka arz ve sermaye piyasaları. Şirket satın almaları ve birleşmeler tarafından baktığımızda, uluslararası stratejiler geliştiren, ortaklıklar yapan şirketlerin çok daha ölçeklerini büyüttüğüne ve daha fazla pazara ulaşabildiklerini, teknolojiyi daha iyi ve hızlı bir şekilde takip ettiklerini görüyoruz. Ölçeklerin büyümesinin çok önemli olduğunu da görüyoruz. Bunun diğer bacağı halka arzlar. Özellikle sermaye ihtiyacının karşılanması, sermaye tabanının genişleyebilmesi ve daha fazla yatırımcının ortaklık sağlayabilmesi adına önemli bir fırsat. Ülkemizde de çok fazla şirket halka arz için sırada beklemekte ve ilginin ne kadar çok olduğunu görüyoruz. Böylelikle sermaye piyasalarımız derinleşiyor ve buradan çok daha farklı finansman araçlarına ulaşabiliyoruz” ifadelerini kullandı. Bu sene zirvenin tematik oturumunun otomotiv ve elektrikli araç yatırımları olduğunu söyleyen Zorlu, “Bizler Çinli şirketlerin özellikle İzmir-Manisa aksına yatırım yapacağını duyunca çok büyük bir heyecan içerisine girdik. Otomotiv endüstrisi sanayinin en önemli endüstrilerinden. Oradaki sistemler her zaman için üretimi çok fazla değiştiriyor ve ilerleten sistemleri tanıştırmış oluyorlar. Buradaki değişimleri çok önemli görüyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN HAYATİ YATIRIM BEŞERİ SERMAYEYE YAPILMALI’
Yatırımların stratejik bir yaklaşımla planlaması gerektiğine dikkati çeken ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman, “İleri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, dijital çağda sürdürülebilir gelişmeyi yakalayan, istikrarlı ve güçlü bir Türkiye hedefi için yatırımları stratejik bir yaklaşımla planlamamız gerekiyor. Ülkemizin geleceği için en kritik ve hayati yatırımın beşeri sermayeye yapılması gerektiğini düşünüyorum. Dijital dönüşüm-katma değerli üretim-nitelikli insan gücü formülünü en iyi şekilde uygulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE ÇALIŞMALIYIZ’
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye’nin ileri gitmesi için yapılması gerekenlerin KKTC ile birlik ve beraberlik içinde yapılması gerektiğini vurgulayarak, turizm, yüksek eğitim ve inşaat sektörünün KKTC için önemli olduğunu ifade etti. Turizmin ülke ekonomisine ciddi şekilde katma değer sağladığını belirten Ataoğlu, turizm sektörünün bütçe açığının yüzde 60 kapattığını söyledi. 100’ün üzerinde ülkeden gelen öğrencilerin eğitim sektörüne katkı sağladığını vurgulayan Ataoğlu, inşaat sektörünün ciddi şekilde geliştiğini ve rağbet gördüğünü ifade etti.
‘UYUMLU OLARAK PLANLANMALI’
İZTO Başkanı Mahmut Özgener ise şu ifadeleri kullandı: “Dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi alanındaki gelişmeleri dikkate alarak küresel rekabet gücümüzün arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, özellikle yabancı sermayenin ülkemize daha fazla çekilebilmesi için yatırımcılara sunduğumuz imkanların daha net ortaya konulması gerektiği kanaatindeyim. Yüksek enflasyon ortamından çıkılmasıyla birlikte hızla yerli ve yabancı üretken yatırımlara yönelmek zorundayız. Vergi ve teşvik politikaları; yatırımcıların kararlarını doğrudan etkileme gücüne sahip. Bu politikaların sık sık değişmemesi, vergi sisteminde yatırım dostu düzenlemelerin yapılması ve yatırım teşvik sisteminin de Türkiye’nin sanayileşme stratejisine uyumlu olarak planlanması gerektiği kanaatindeyiz.”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez dijitalleşmenin, yüksek teknoloji kullanımı ve katma değerli üretim, Türkiye’nin dış ticaret açığını azaltması ve dünya ekonomisinden aldığı yüzde 1’lik payı artırması için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise seçimlerle birlikte siyasi ve ekonomik anlamda yeni bir döneme girildiğini belirterek, faiz indirimleriyle başlayan sürecin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine fırsatlar sunabileceğini söyledi.
Zirvede, ana konuşmacı Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Ümit Leblebici, Türkiye’nin ekonomisine dair öngörülerini paylaştı. Ardından zirvede, Birleşme & Satın Almalar ve Fon Yatırımları, Sermaye Piyasası İşlemleri ve Halka Arz, Otomotiv ve Elektrikli Araç Yatırımları, Portföy ve Varlık Yönetimi olmak üzere 4 farklı oturum gerçekleştirildi.