Taha AYHAN/ ANKARA, – TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı.
TBMM Genel Kurulu, ‘Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Önder, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi. Milletvekillerinin ardından partilerin grup başkanvekilleri söz aldı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, çocuk mağduriyetlerine ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a verdikleri önergelerin cevaplandırılmadığını belirterek “Günlerdir Türkiye’de yaşanan çocuk dramlarından bahsediyoruz, tecavüz edilen çocuklar. Katledilip daha sonra faili bulunamayan vahim davalar. Günlerdir bebek çetelerinden bahsediyoruz. İhmallerden bahsediyoruz. Aylardır uyarmışız demişiz ki; Sayın Bakan ortada çeteler var, bunun üzerine gidin demişiz, lütfedip cevap dahi vermemiş” dedi.
‘9 YAŞINDAKİ YAVRU NİYE ÖLDÜĞÜ BUGÜN ORTAYA ÇIKTI’
Niğde’deki Çocuk Evleri Sitesi’nde çocukların şiddete uğradığını belirten Çömez, “Şimdi bugün, bu ayın 10’unda yani 10 Ekim’de verdiğim bu soru önergesiyle ilgili ve cevap verilmeyen soru önergesiyle ilgili çok vahim şeyler açıklayacağım. O gün söylediğim, 9 yaşındaki bu yavru niye öldü diye sorduğum, o çocuğun niye öldüğü bugün ortaya çıktı. Nerede ortaya çıktı biliyor musunuz? Kamera görüntülerinde. Ben teşekkür ediyorum Niğde Valisi’ne, bunları ciddiye aldı, kamera görüntülerine el koydu; oradaki çalışanlarla ilgili gerekli işlemler yapıldı ve dava açıldı. Öylesine vahim şeyler var ki kıymetli başkanım, bu 9 yaşındaki çocuk bir epilepsi hastası ve bu çocuk ağır bir şekilde darbediliyor. Hepsinin görüntüleri şu anda dava dosyasında var ve Niğde Valiliği’nin elinde. Sayın Erdoğan’a istirham ediyorum, Sayın Erdoğan’a rica ediyorum hatta yalvarıyorum bir milletvekili, bir doktor ve eskiden üzerinde hukuku ve hakkı olan birisi olarak söylüyorum, Allah aşkına bu sara hastası, epilepsi hastası 9 yaşındaki yavrunun görüntüleri şu anda Niğde Valiliği’nde” dedi.
Çocuğun boğazından tutularak sürüklendiğini, yerlerde tekmelendiğini ve tekmelendikten sonra bir odaya kapatıldığını; saatler çocuğun oradan cesedinin çıkarıldığını belirten Çömez, “Sadece bunlarla da sınırlı değil; orada kalan 15’i çocuk, 1’i yetişkin 16 engellinin hiçbiri kendi başlarına hayatlarını idame ettirecek durumda değiller ve bu 16 kişinin orada neler yaşadığının görüntüleri de Niğde Valiliği’nde. Neler yapmışlar Sayın Başkanım: Bir hücre oluşturmuşlar orada, engelli bakımevinde merdiven altı hücre oluşturmuşlar ve ceza vermek istediklerini o merdiven altında cezalandırıyorlar; ceza vermek istediklerini aç bırakıyorlar, önlerine yemek koyup sonra yemekleri çekiyorlar; hepsinin görüntüleri var. Yerlerde süründürenler, boğazına sarılanlar, tekmeleyenler, hakaret edenler, küfredenler; hepsinin görüntüleri var ve maalesef bunlar nerede yaşandı? ‘Türkiye Yüzyılı’ dediğimiz zamanda bizim ülkemizde yaşandı ve 22 yıldır AK Parti bu ülkede iktidarda” ifadelerini kullandı.
‘O ÇOCUKLARI ÇIRILÇIPLAK SOYUP DÖVÜYORLAR; GÖRÜNTÜLERİ VAR HEPSİNİN’
Orada 14’ü tutuklu, 12’si de tutuksuz yargılanan 26 kişinin olduğunu anımsatan Çömez, “O yuvada bulunan 26 çalışanın tamamı orayı bir işkencehaneye çevirmiş, o çocukları çırılçıplak soyup dövüyorlar; görüntüleri var hepsinin, boşuna söylemiyorum, hepsinin valilikte görüntüleri var ve mahkemeye sunuldu. Orada o çocuklar işkenceye tabi tutulmuş; aç bırakılmışlar, merdiven altında hücreye sokulmuşlar ve maalesef ‘Mustafa Çevik’ adındaki 9 yaşındaki yavru ağır travmadan orada hayatını kaybetti. Sadece bunlar da değil, İstanbul’da Bahçelievler Çocuk Yuvası’nda aynı şekilde sapasağlam yurda emanet edilmiş bir çocuk kanamalı bir şekilde hastaneden çıkarılıyor. Sara hastası bir çocuğun, 9 yaşında epilepsi hastası bir çocuğun, devlete emanet edilmiş bir yavrunun döve döve nasıl öldürüldüğünü ve orada çırılçıplak çocuklara nasıl zulmedildiğini lütfen kendi gözüyle görsün. Altını çizerek söylüyorum, böyle bir olayın arkasında ihmali olan kim varsa bugünden tezi yok istifa etsin ve Sayın Bakanı açıkça buradan davet ediyorum. Sayın Bakan, sen bu işi yapamıyorsun, sen bu işlerin sorumluluğunu kaldıracak kudrette ve yetenekte birisi değilsin, istifa et” diye konuştu.
ÖNDER, GRUP BAŞKANVEKİLLERİYLE GÖRÜŞTÜ
TBMM Başkanvekili Önder, Çömez’in konuşmasının ardından “Sayın grup başkanvekillerine sesleniyorum, şurada temsiliyeti olan bütün siyasal partilerin savunduğu fikriyatın en yüce kısımlarını bir kenara alsak bir kimsesiz çocuğun hayatının yanında ehemmiyeti yok. Sayın Çömez’i birkaç defa daha bu konuya eğilirken gördüm. Kendisine bir yurttaş olarak teşekkür ediyorum. Ne yazık ki haklı çıktı. Yarın geç olacak, bunun vebali hepimizin üzerine” diyerek partilerin grup başkanvekilleriyle konuya ilişkin görüşme yapmak üzere birleşime 15 dakika ara verdi.
‘DAHA FAZLA DENETİM VE ÖNLEM ALINMASI GEREKTİĞİNE HEM FİKİR OLDUK’
Grup başkanvekilleri ile yaptıkları görüşmenin ardından oturumu yeniden açan Önder, “Daha fazla denetim ve önlem alınması gerektiğine hem fikir olduklarını” belirterek sadece çocuk hakları gündemiyle grup başkanvekillerine söz verdi.
‘BUNDAN DAHA ÖNCELİKLİ PEK AZ İŞİMİZ OLABİLİR’
Meclis’te grubu bulunan partilerin grup başkanvekilleri konuya ilişkin görüşlerini belirtti. Ardından TBMM Başkanvekili Önder, çocuğun üstün yararı gözetilerek, Meclis’te çocuklara ilişkin komisyonların aktif çalışması gerektiğini söyledi. Önder, “Buradan bütün ülkeye ve çocukları emanet etiğimiz insan ve kurumlara duyuruyorum ki ben bunu yapacağım, inanıyorum bütün vekil arkadaşlarımız da gecenin kör bir vaktinde bir kuşluk vakti de kapınıza dayanırız, o çocukların koşullarını orada şefkat mi görüyor, orada tutsak muamelesi mi görüyor bunu yerinde denetleriz. Bundan daha öncelikli pek az işimiz olabilir” dedi.
Önder, Niğde’deki Çocuk Evleri Sitesi’ne ilişkin ise “Buraya giden ya da gidecek olan arkadaşların gitmeden önce mutlaka bir pedagogdan, çocuğun üstün yararı ilkesi mucibince danışmanlık alması. Denetleyeyim derken çocukları rencide etmek ya da ruh bütünlüklerine düşünce bütünlüklerine istemeden de olsa yeni bir gedik açmaya hakkımız yok. İçişleri Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, valiler, vekilin bu denetim hakkına saçma sapan engeller çıkarmamalılar. Böyle yapıldığı anda bu bir suç duyurusunun konusunun olacağını bilmeliler” ifadelerini kullandı.
